Yeni Mezunlara İş Bulma Aşamasında Önemli Tavsiyeler

Baştan söyleyelim yazının sonuna tıklayınca sizi iş dünyasına ışınlayacak bir link koymadık. İşin gerçeği böyle bir link henüz İsviçreli bilim adamlarınca da keşfedilmiş değil. Bizde bu yazıda tam da bu konuya değineceğiz ‘e peki biz nasıl iş bulacağız?’ Sizleri ülkemizdeki iş gücü istatistikleri, istihdam oranları, genç nüfusun işsizlik verilerine boğmayacağım, zaten sizin için tek bir gerçek var: “Şuan bir işim yok! Peki ben hiç mi çalışmayacağım, herkes buluyor ben niye bulamıyorum” diyorsan bu süreci tersine çevirebilmek için neler yapmak gerekir bir göz at bakalım.

Önce Kendini Sorgulaman Lazım

‘Herkes tecrübeli aday arıyor, bana şans verilip de bir yerden başlamazsam nasıl tecrübe kazanabilirim ki?’  klişesini inceleyerek başlayalım önce. Kim olursa olsun, ‘herkes tecrü..’ dediğimiz anda devamını kolaylıkla getirebilir değil mi? İşte tam da bu yüzden, bu cümle vermek istediği mesajdan uzaklaşmış ve bir klişe halini almıştır. Artık kariyer sitelerinden CV gönderirken ön yazınıza bu klişeyi yazmayı bırakarak başlayabilirsiniz mesela. Bunun yerine okurken veya mezun olduktan sonra kendinizi geliştirmek için neler yaptığınızı yazmalısınız. Bu yüzden de önce kendinizi sorgulamalısınız. Ben bu işi ne kadar istiyorum ve istediğim bu işi elde etmek için neler yaptım? Maalesef ‘Y’ kuşağının iş dünyasında ne aradığını bilmeyen gençlerinin cevabı; “çok istiyorum çünkü 4 yıl okudum” ve “CV doldurup her yere gönderdim” arasında mekik dokuyor. Elbette ki verdiğiniz emeğin karşılığını almak istiyorsunuz, işte burada durup bir daha düşünmek lazım. Üniversite sıralarında hocalarınızın anlattığı dersleri gerçekten anlayıp öğrenerek mi geçtiniz, yoksa sizi fotokopici abi mi mezun etti? Kendimizi kandırarak bir yere varamayız.

Eğitim sektöründe öğretmen adaylarında karşılaştığımız en büyük handikaplardan biri yetersiz bilgi birikimidir. Maalesef bu durum aynı zamanda ülkemizin kanayan bir yarasıdır. Müfredatından tutun da bunu uygulayacak kişiye kadar yetersiz bilgiden muzdaribiz aslında. 4 yıl boyunca matematik alanında tabiri caizse kafa patlatıyorsunuz, bölüm okuduysanız formasyon alıyorsunuz fakat 12.sınıf matematiği anlatmak istemiyorsunuz. Bir parantez açalım, elbetteki konular diğer sınıflara göre daha ağır, pratik yollar gerektirecek diyeceksiniz hak veriyoruz. Fakat tam olarak sorgulama burada başlamalı; başvurduğum yerde matematik öğretmeni olmayı ne kadar istiyorum ve bunun için ne yaptım. Şimdi klişemizle birleştirelim, x yer ilanında tecrübeli matematikçi demiş ben bir yerden başlamazsam nasıl tecrübem olacak. Oysa ki siz mezun oldum diye herşeyi bir kenara bırakmak yerine, gerçekten neyi istediğinizi bulup bu yolda emek harcasanız, oturup sanki sınavlara hazırlanıyor gibi matematikçiyse matematik, tarihçiyse tarih kitaplarını tarasanız, müfredata hakim olup sorular çözerek gidip o yere başvursanız her şey daha farklı olmaz mı? Biz eğitim sektörünün gelişmesi için emek verenler olarak farklı olacağına inanıyoruz. Kıymetli taş hesabı sizin durumunuz bunu unutmamalısınız, değerini sadece işin ustası anlar.

Karşı tarafın hiç mi hatası yoktur diyeceksiniz. Elbette ki sektörümüzde yaptığı işe saygı duymayan, ticarethane kafasında kurum işleten kişiler görüyoruz. Fakat onlar oraya bir şekilde gelmiş ve biz bunu sistemin olağan akışında değiştiremeyiz ve bu şekilde değerlendirmemeliyiz. Ne istediğini bilen, yaptığı işe önem veren ve farkındalık sahibi öğretmen adayları zaten bu tarz kurumlara bir beden büyük gelecektir. Siz kendinizi değiştirirseniz, karşınızdakini de değişime zorlamış olursunuz. Umuyoruz ki bu düşüncelerimizde yalnız değilizdir ve okuyan herkes taşın altına elini koyar. Çünkü artık domino etkisinin tam zamanı.